Evde hayvan beslemek cidden türüne göre zormuş. Aynı cins içinde dahi farklı türlerde daha acayip sorunlar çıkıyor ortaya.

Hayvanın en rahat besleneni bile sorun çıkarıyor. Bir gecelik bir kedi afeti olmuştu bir de. Dışarısı -40 derece, dayanamadık aldık kediyi, besledik. Ertesi gün yine kapıda, tınmadık. Ertesi gün yine... Sonra bir baktık, köfteciyle çıkmaya başlamışlar. Her gece en kral sofra ona kuruluyormuş.
Evde kuş beslemek ise iyi bir temizlik anlayışıyla birlikte olmalı. O kafesi hiç temizlemeyenler mi dersiniz, eve salıp da evi temizlemeyenler mi?
Özellikle fare, örümcek, iguana gibi hayvanları besleyenler var ki gıcık oluyorum. Fare nedir ya? Hamster değil bakın, bildiğiniz sıçan işte. Ya da örümcek... Psikolojik bir sorundur benim gözümde. İguanayı ise sadece artistlik olsun diye beslediklerini düşünüyorum. "Bakın ne kadar entelim" mesajı veriyor bana.
En zorlusu ise evde insan hayvanı beslemektir. Cidden kargadan beter olur. Hani derler ya; "Besle kargayı oysun gözünü" diye. İnsan bunlardan çok daha korkunçtur. En zorlu zamanında yanında olursunuz. Göz yaşlarını ve sümüğünü tişörtünüze bulaştırmasını sevecenlikle karşılarsınız. Gecenin bir yarısı ertesi gün sınavınız varken arar ve saatlerce dinlersiniz. Sapığın biri peşine takılır kendi akrabalarınızdan dahi yardım talep edersiniz. Hocasıyla gizli bir aşk ilişkisi olur ve kimseye söyleyemiyor diye siz de suskunlukla karşılarsınız. Özet olarak, sadece kötü gün veya sadece iyi gün dostu değil, ailesi olursunuz ve pms saçmalığı yüzünden bir gün gelir oyar gözünüzü. Öyle de korkunç bir şeydir evde insan beslemek. Gün gelir insan olmadığını görürsünüz.
Gözünüzde bin yaptığınız insanların, bir olduğunu anlarsınız.
0 kişi daha halayda. Oturmaya mı geldik ayol?:
Yorum Gönder