-Tek basina yaslandi gitti...
+Bir omru bos bos gecirdi...
*Geride de kendi gibi bir cocuk birakti...
Arkamdan soylenenler sadece bunlardi. Halbuki hepsinden daha verimli bir
hayat gecirdim ben. Cok cok cok daha verimli. Evet yalnizdim onlara
gore. Ama onlardan daha mutluydum.
Son nefesimin yaklastigini hissediyordum. Elimi tutuyordu ve saclarimi
oksuyordu hala. Gogsumdeki ve bogazimdaki sicaklik yayiliyordu. Sesler
rahatsizlik veriyordu. Gurultuden kurtulmak ve huzur icinde bu ani
yasamayi ne cok isterdim. insanlar son dakikada dahi onlarin inanclarina
gore hareket etmemi istiyorlardi. Herkes dua etmemi bekliyordu. Bugune
dek 3-4 defa butun kutsal kitaplari okumustum. Dalga gecilen dinleri
dahi arastirmistim. Ama hicbirinde kendimi bulamamistim ki. Birakin,
kendi tanrimla bas basa kalayim. Birakin, ben kendi tanrima kavusayim.
izin verin, tum mucizevi olaylardan bireysel aciklamalar yapayim. Basim
donmeye basladi once. Gozlerine baktim. Herkes bagiriyorken, ben bile
aglamasini bekliyorken gulumsuyordu. Gulumsedim ve gozlerim agirlasti.
Evden cikarken annem hep panik olurdu. Ama onda bundan eser yoktu. Bu
huyunu cok seviyordum. Kapinin yanina ilistirdigi post-it e goz atti.
"Anahtar, telefon, cuzdan" sadece bunlar yaziyordu. Evden her cikisinda
unutmamis olmak icin goz atar, oyle cikardi. Gerisi onemli degildi. Onun
gercekten benim kizim olmasini ne denli cok isterdim.
Uzun suredir ruya gormuyordum. Simdi ise etkisi dehset vericiydi. Ona
anlattigimda hic tepki vermedi ve sadece odayi terk etti. Nereden
bilebilirdi ki, bugun gerceklesecegini? Belki de sabahki konusmanin
etkisiydi. Keske bazi seyleri daha erken yapsaydim...
Kahvalti bitmisti. Bana hala ayni delikanliyi anlatiyordu. "Bu sefer
dogru kisi" diyordu. Hevesini yarim biraktigimi farkederek, sozunu
kestim.
-Sana anlatmam gereken cok onemli bir sey var. Alistira, alistira
soylemeyi isterdim, ama biliyorsun boyle konularda hic iyi degilimdir.
Sen benim kizim degilsin. Anneni hic tanimadim. Babani ise kendim kadar
tanidigimi saniyordum. Senin gibi bir mucizeyi birakip gidene dek. Baban
kardesimdi, ben degil...
Kulaklarim cinlamaya baslamisti. Son cumleden sonrasini duyamadim.
Dudaklari hala hareket ediyordu, Benim kulagimda ise tiz bir ses...
sadece ses... Beni buyuten, her seyini bana adayan, idolum olan adam...
Omrum boyunca bana yalan mi soylemis?
Televizyon izliyordu simdi, ben de onu. Birden bana dondu ve ruyasini
anlatmaya basladi heyecanla. Ruyasinda kaza kursununa gidiyormus, ve
daha bir suru sey. Sanki hicbir sey yokmus gibi davraniyordu. Sanirim
ben de oyle davranmaliydim. Ama beceremedim. Yorum yapmadan odama
gectim.
Evden cikmamiz lazimdi. Erken gitmis olacaktik muhtemelen ve uzun sure
bekleyecektik. Zamaninda gitsek dahi her zaman bekliyorduk zaten.
Discilerin bu yonunden nefret ediyordum. evden cikarken anahtarimi,
telefonumu ve cuzdanimi kontrol ettim. Telefonum yoktu. Ama umursamadim.
Kollarimdaydi. ?nanamadim. Sabah anlattiklarini dusundum. Saclarini
oksuyordum. "Gitme lutfen... En iyi arkadasim benim". Dusunceler icinde
boguluyordum. Elini tuttum. Gozlerime bakiyordu. Her ne olursa olsun onu
sevdigimi biliyordu. Sozcuklere gerek kalmayacak kadar yakindik
birbirimize. Cevremiz kalabaliklasti. Herkes bir seyler diyordu sanki.
Ama ben hicbir sey duymuyordum. Bakislarimda bosluk vardi. Ne yapmaliyim
bilmiyordum. Gozlerine baktim, baktim... Gulumsedim. Gulumsedi...
Simdi tanrimiz ile bas basaydi. Bizim yarattigimiz tanri ile. Herkesten,
tum bos dusuncelerden tamamen uzak olan tanrimiz ile. Bizim cennetimiz
ikimizdik, zevkti, kahkahaydi. Bizim cehennemimiz vicdanimizdi. Simdi
onun gibi olmayi ne cok isterdim.
devrim
-
*victor hugo*
çokluğun efendi edinmek gibi bir eğilimi vardır. çokluğun kitlesi, bir
kayıtsızlık tortusu peyda eder. halk kalabalığı, itaat etmeyi kolayca ...
2 yıl önce
0 kişi daha halayda. Oturmaya mı geldik ayol?:
Yorum Gönder